28.03.2024 - Malatya Fırat Haber
REKLAM ALANI

ŞANS MI? SORUMLULUK MU?

ŞANS MI? SORUMLULUK MU?

1980 yılında ölen bir insana tekrar dünyaya dönüp yaşama şansı verilse idi O insan ne yapardı?

Evet olmayacak bir şey yazdım. Düzelteyim, 1980 yılında teknesi alabora olmuş bir Türkiye’li bir adada yaşadıktan sonra tekrar ülkeye dönse ne yapardı?

Önce ailesine haber vermek için getirildiği liman kentimizde  PTT’yi sorar  ailesiyle görüşebilmek için bir telefon YAZDIRMAK isterdi?

Buradan başlayarak değişimleri paylaşmak isterim.

Telefon yazdırıp saatlerce veya günlerce beklemek yerine önce JETONlarla, sonra MANYETİK KARTla telefon görüşmeleri yapılır oldu.

20 yıl önce sadece çizgi film senaristlerinin hayal dünyasının genişliği olarak algılayıp inandığımız CEP TELEFONLARI kullanılır oldu.

Reklam

Yine aynı yıllarda ne olduğunu bilemediğimiz ancak çok pahalı olduğunu duyduğumuz, kullanıcı sayıları parmak sayısını geçmeyen İNTERNET ile tanışıldı.

Bu arada kablolu telefonlar GÖRÜNTÜLÜ TELEFONLARA dönüşmeye başladı.

İnternet üzerinden sanal ortamda SESLİ ve GÖRÜNTÜLÜ görüşmelere başlandı.

Ama yetmedi,

MOBİL ortamdan tüm dünyaya, BİLGİ’ye ulaşılır oldu.

1980 yılında yaşayanlar bu günün teknolojisine yarım yamalak da olsa ayak uydurmaya çalışıyorken, 20 yıl önce doğmuş ve bu değişimleri yaşayan GENÇ insanlar  hem değişimin farkına varmamış, hem de bu teknolojilerin eskiden beri var olduğu düşüncesine kapılmışlardır.

Ülkemizde televizyon zaman geçirme (zaman öldürme) aracı olarak  kullanıldığından, düşünmeyen, yazmayan, fikir veya katma değer üretmeyen bir insan topluluğu oluşmaya başlamıştır.

Köylerden kente devamlı bir göç olduğundan kuruluş döneminde bölgenin en büyük ZİRAAT ÜLKESİ olmayı hedefleyen Cumhuriyetin bu gün zirai üretimi çok da parlak olmayan bir verimsizliktedir.

Eskiden su yoktu. Toprak işlenmese bile hayvan yetiştirilirdi. Oysa bugün 45 günde yetişen tavukları ya da vitamin ve sun’i yemlerle yetiştirilen kırmızı eti temel gıda olarak tüketiyoruz.

Ulaşım imkanları bugün son derece genişlemiş olup, sadece imkanlı olanlar değil imkanı kısıtlılar bile hava yolu ile ulaşır oldu gitmek istediği yere.

10 saatte gidilen karayollarındaki mesafe 3-5 saate, 8 saatte gidilen demiryollarındaki mesafeler 1-2 saate düşer oldu.

Kısaca her şey değişti.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Bu değişimin bedeli üzerine kafa yormak gerektiğini düşünüyorum.

Değişimin üzerimize yüklediği sorumlulukları paylaşmak istiyorum.

Teknoloji her şey mi?

Bu kadar teknoloji ve kolaylık aslında SORUMLULUK vermiyor mu?

Bu yazımı bu giriş ve sorularla tamamlarken, bundan sonraki yazılarımda sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel değişimi beraber irdelemeyi teklif ediyorum.  

Saygılarımla;

Yasin Bikriye

beraberdusunelim@gmail.com

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ